Buca’da tapu sorunları çözülüyor, yeni sosyal altyapı planlandı

İzmir’in Buca ilçesinde, 1967 yılında “Gecekondu Önleme Bölgesi (GÖB)” olarak ilan edilen alanlarda yeni imar planları yeniden askıya çıkarıldı. 50001 ada 2 ve 3 parsel, 50134 ada 1 parsel ve 50029 ada 1 parselin bulunduğu bölge için hazırlanan 1/5000 ölçekli nazım imar planı, mülkiyet sorunlarının çözülmesini ve bölgenin sosyal altyapı ihtiyacının karşılanmasını hedefliyor.

Planlar, Buca Belediyesi, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Maliye Hazinesi mülkiyetindeki taşınmazları kapsıyor. TOKİ tarafından hazırlanan yeni düzenleme, geçmişteki mahkeme kararları ve planlama standartları doğrultusunda güncellendi. İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın teknik yazılarında, planın hukuki süreci ve gerekçeleri detaylı şekilde açıklandı.

Hatırlanacağı üzere, 2017 yılında TMMOB Şehir Plancıları Odası tarafından açılan dava sonucunda İzmir 3. İdare Mahkemesi, planın “hara alanı” dışındaki bölümlerini iptal etmişti. Danıştay ise 2019’da bu iptal kararını bozmuştu. Daha sonra yapılan plan değişiklikleri de çeşitli davalar sonucunda İzmir 7. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmişti. Mahkeme kararlarında, önerilen konut düzenlemelerinin sosyal ve teknik altyapı ihtiyaçlarını karşılamadığı, park alanı ve eğitim tesisleri ile ilgili eksiklikler olduğu belirtilmişti.

Yeni plan kapsamında, özellikle tapu verilmeyen taşınmazlarda mülkiyet sorunlarının çözülmesine öncelik verildi. Maliye Hazinesi mülkiyetindeki yaklaşık 2.850 metrekarelik alan “Belediye Hizmet Alanı”ndan “Konut Alanı”na dönüştürüldü.

Buca Belediyesi’ne ait 50001 ada 2 ve 3 parseller ise hem hak sahiplerine konut olarak açılacak hem de eğitim, sosyal ve idari tesisler için belediye hizmet alanı olarak planlandı. Mevcut otopark alanı korunurken, bölgeye ilave nüfusun ihtiyaç duyacağı sosyal donatı alanları için 50029 ada 1 parsel “Sosyal Tesis Alanı” olarak belirlendi.

Plan raporunda, kişi başı 22,5 metrekare donatı standardının sosyal tesis alanı üzerinden karşılandığı ve önceki planda eğitim tesisi olarak görünen ancak rehabilitasyon merkezi olarak kullanılan yapının da dikkate alındığı ifade edildi. Yeni konut alanı, çevresel yapılaşma koşulları dikkate alınarak “yüksek yoğunluklu konut alanı” (301–600 kişi/ha) olarak tanımlandı.

Yetkililer, planın hem hak sahiplerinin mağduriyetlerini gidermeyi hem de bölgede oluşacak yeni konut alanlarının sosyal altyapı ihtiyacını karşılamayı amaçladığını belirtiyor.